Jump to content


Photo

TR8 Son Kale Takım Yönetimi Röportajı


1 reply to this topic

#1 Kirigaya Kazuto

Kirigaya Kazuto

    Advanced Member

  • Moderators
  • 355 posts
  • Oyun Dünyasi:TR1



Yayınlanma tarihi 05 Ekim 2020 - 07:41 ÖS

Son Kale Takım Röportajına Hoşgeldiniz...
 
Uzun süredir pasif halde kalan 'Röportajlar' kategorisi artık güncel tutulacak ve her pazar günü yeni bir röportaj ile devam edilecektir. Her pazar günü, röportaj yazılarımızı okumaya bekleriz. 
 
Bu hafta TR8 sunucusunda 'Son Kale' olarak bilinen takımın yönetimi ile ufak bir röportaj yaptık. Ufak diyorum size öyle gelmeyebilir, fakat 5 kişi olunca sadece 12 soru sorabildik. Tek seferde okumak zorunda değilsiniz röportajımız her zaman forumda duracak.
 
 
Röportajın tamamında emeği geçen Lucifer Morningstar'a teşekkür ediyoruz :)
 
p_1733uww3t0.gif
 
 
 
Merhaba değerli arkadaşlar, Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için miteşekkiriz. Fakat şunu belirtmek istiyorum; bu yapacağımız röportaj diğerlerinden daha farklı ve bağımsız olacak. TR8 Sunucusunun 'Son Kale' takım yönetimi olarak sizleri tanıyabilir miyiz ?
 
 
 
Bullseye: Öncelikle röportaj teklifiniz için teşekkür ederiz. Ben Salih Savaş 23.09.1994 Hatay doğumluyum. 4 yıllık hukuk fakültesi ve 2 yıllık banka ve sigortacılık mezunuyum. Fakat yaptığım iş okuduğum bölümlerle pek alakalı değil. 2 yıl önce demir-çelik üzerine kendi şirketimi kurdum. 
 
TeddyBear: Merhabalar. Teklif için biz de size teşekkür ederiz. İsmim Ada, 23 yaşındayım. Üniversite öğrencisiyim ve İzmirliyim.
 
Nisa53: Röportaj teklifiniz için teşekkürler. Adım Nisa, aslen Rizeliyim, İstanbulda okuyorum, 16 yaşındayım. Kitap okumayı ve müzik dinlemeyi severim. Canım sıkıldıkça da balığa çıkar kafa dağıtırım.  
 
Çatalak: Selamlar adım Mert,  lise son sınıf öğrencisiyim. Aslen Rizeliyim ama İstanbul'da yaşıyorum. 
 
 
Sizleri tanıdığımıza memnun olduk. Oyuna nasıl başladığınıza dair sorular sormayacağım yüksek ihtimalle reklamlardan veyahut facebooktan veya da bir tanıdığınız oynarken denk gelmişsinizdir. Sorumuz şu; "Oyunu hangi tarihten beridir oynuyorsunuz? Siz oyuna başlarken neler vardı neler yoktu" anlatabilir misiniz? 
 
 
Bullseye: 7 yıl önce tr1 serveri zamanında Bir Zamanlar Osmanlı'da oynamaya başlamıştım. Serüvenim pek uzun sürmemişti o zamanlar 6-7 aylık bir süreç olmuştu benim için yanılmıyorsam. Şöhret turnuvası vardı şu andan farklı olarak. Onun dışında pek bir şey yoktu zaten  :) oyunu bırakmaya yaklaştığım dönemde pet sistemi gelmişti. O zamanlar için büyük bir olaydı oyunun dönüm noktası bile denebilir.
 
TeddyBear: Tr1 sunucusunda başlamıştım oyuna. 2016 yılı ağustos ayıydı hatta yanlış hatırlamıyorsam 11 Ağustostu. O zamanlar oyuncular arası şöhret turnuvası vardı.  Çekiç kullanır, arkadaşlarla atışır, şöhret düşürür sonra turnuvaya girerdik. Hatta takım şöhreti turnuvası vardı, onun için de çok uğraşırdık. En büyük değişikliklerden biri de eğitim sistemi tabii.
 
Nisa53: 2017 ya da 2018de oynamıştım ilk defa. O zamanlar eğitimleri yapmak daha zor ve vakit isteyen bir haldeydi. Ayrıca sezon ve pvp turnuvası yoktu, zaten bu ikisi de bu server başladığı zaman gelen yeniliklerden olduğu için çok da bir yabancılık çekmedim oyuna karşı. 
 
Çatalak: Oyuna bir arkadaşımın takımına destek olmak için 2019'da başladım. O zamandan beri oyuna birçok güncelleme geldi ama sezon, pvp turnuvası gibi bazı değişimler dışında çok da köklü bir değişime şahit olduğum söylenemez.
 
 
Aranızda illaki vardır; bu zamana kadar hero zero'yu çok fazla oynayıp bırakan daha sonra(1-2 yıl) tekrar oyuna dönüp devam edenler. Bunun sebebi nedir? Oyunun en eğlenceli kısmı ve sizi en sıkan tarafını da öğrenmek istiyoruz. İnsanlar bu oyuna geri döneceklerse neden bırakıyorlar? Şimdi bariz cevaplardan biri genellikle "oyun kısır döngüye girdiği için sıkıldım bıraktım" oluyor fakat şöyle birşey var ki bu olay, eski hero zero için geçerliydi. Artık her hafta bilmediğimiz değişik etkinlikler geliyor ve yeni mekanikler eklenerek oyun değiştiriliyor. İnsanları bu oyundan sıkan ve bırakmasına neden olay nedir?
 
 
Bullseye: Dediğiniz gibi başlıca sebep tekrara düşmesi. Diğer bir sebep sosyal yaşantımızın hareketliliğiyle alakalı. İş ve sosyal hayatımızın fazla olduğu dönemler oyuna pek vakit ayıramıyoruz normal olarak. Bu da rakiplerimizle aramızda olan rekabeti etkiliyor. Çoğu insanın tekrar başlama sebebi eminim ki pandemi süreci olmuştur. En eğlenceli kısmı olarak arkadaşlarla aramızda oluşan bağ olduğunu düşünüyorum. En sıkıcı kısmı ise enerji ve eğitimleri bir maratondaymış gibi süreye karşı yetiştirmek galiba.
 
TeddyBear: Bu zamana kadar bir çok sunucuda oynadım, defalarca bırakıp bir süre sonra geri döndüm. Bırakmamın en büyük sebebi sosyal hayatla oyunu bir arada yürütmenin zorluğu aslında. Kahramanınızda düzenli bir yükseliş istiyorsanız her gün ciddi zaman ayırmak gerekiyor. Bu zamanı eğitimime ve sosyal yaşantıma ayırmayı tercih ediyorum ve bırakıyorum. Oyuna başladığım günden beri en eğlenceli kısım arkadaşlarla ve takımla ettiğim sohbetler olmuştur. Son zamanlarda en sıkıldığım şey de sanırım con kasmak, bazı conlar çok uğraştırıyor.
 
Nisa53: Oyunun en güzel tarafının dostlarımız olduğunu düşünüyorum. Eğer edindiğim dostlar olmasa devam edemezdim büyük ihtimal oyuna. Ayrıca con olayını da seviyorum, fakat conların hep tekrara düşüyor oluşu biraz bunaltıyor. Eğitim ve enerjiler çok vakit istiyor ve bunun da biraz bunaltıcı olduğunu düşünüyorum.
 
Çatalak: Bence bu oyunu zevkli kılan şey çar geliştirip oyun etkinliklerine katılmanın yanı sıra burada edindiğimiz dostluklar. Bu oyun sadece görev yapıp stat kasarak uzun süreli oynanabilecek bir oyun değil. Kendim için düşünüyorum şu ana kadar oyuna 4 kez ara verdim ve dördü de arkadaşlarım oyunu bıraktığı içindi. Tabii sonunda kendimi tekrar burada oynarken buldum, hala oynuyorsam bunun tek sebebi şu an burada edindiğim dostlarımdır. Oyunun sevmediğim yanına gelecek olursam oyun çok fazla aktiflik istiyor, reel hayatımızdan illa ki belli bir parçayı oyun için feda etmemiz gerekiyor. Ama yine de oynamaya değer.
 
Gayet güzel... şimdiki sorumuz için bizzat bizim de tarafsız olduğumuzu belirtmek isteriz. Oyun içi donut alımı yapmak mantıklı mı? Neden bu soruyu soruyoruz?; Örneğin zamandan tasarruf etmek isteyen dostlarımız oluyor mesela sığınağı daha hızlı geliştirmek için bir inşaatın bekleme süresini hızlandırıyor veyahut inşaat robotu satın alıyor.. Bazı insanlar ise bu olaya tamamen karşı ve para, zamandan daha değerlidir düşüncesiyle "oyuna ödeme yapmadan da kasabilirim" diyerek,  oyuna devam ediyorlar.. Sizin için hangisi daha önemli? Para mı zaman mı? Açıkcası bu soru kendisiyle çelişiyor şayet zamanı olmayan bir insan neden zaman tabanlı bi oyuna başlar ki değil mi?
 
 
Bullseye: İşlerimin yoğun olduğu günler oyuna ayıracak pek vaktim olmuyor. Bu dönemlerde görevler ve eğitimler için donut basmam gerekiyor. Bir noktadan sonra benim için mecburiyete dönüyor diyebiliriz. Her seferinde bu oyun için son yatırımım desem de bunun tekrarladığını söyleyebilirim. Mantıklı veya mantıksız diyerek kimseyi eleştirmenin bana düştüğünü sanmam. Bu yüzden kendimden örnek verebilirim sadece. Vaktimin olduğu dönemlerde donut çekmeyi gereksiz vaktimin kısıtlı olduğu dönemlerde yararlı buluyorum diyebilirim.
 
TeddyBear: Bu soru bana Salih abinin zamanı olmadığında görevleri donutladığı günü hatırlattı  :D Ben zaman ayırıp yapabileceğim şeyler için oyuna para yatırmayı tercih etmiyorum. Biraz fazla zamanımı alsa da sabrediyorum. Ayrıca o parayı kazanmak da zaman istiyor, zaman harcayıp para kazanıyoruz sonra zamandan tasarruf etmek adına oyuna para harcıyoruz. Ama oyuna gelişmek adına ciddi para yatıranlara da bir şey diyemem, kendi tercihleridir diyip politik bir cevapla bitiriyim.
 
Nisa53: Genel olarak zamanım olduğundan dolayı oyuna fazla para yatırmayı kendim için mantıklı bulmuyorum, eğer vakit bulamasam donut basar ve harcayamadığım vaktin yerine donut harcayarak farkı kapatırdım. Sırf gelişmek adına oyuna fazla para yatırmam, yatıranların da kendi tercihidir mantıklı veya mantıksız demeyi doğru bulmuyorum.
 
Çatalak: Şu ana kadar oyun içi donut alımı yapmadım ve ilerleyen zamanda da yapmayı düşünmüyorum. Zaten yoğun bir gündelik yaşamım yok. Oyuna yeterince zaman ayırabiliyorum ve bu yüzden de extra donut harcamaya ihtiyaç duymuyorum. Ama oyunun donuta fazlaca önem verdiği de aşikar. Oyun içi donut alımı tabii ki de mantıklı ama zaruri bir ihtiyaç da değil. Oyun içinde kazandığımız donutları doğru yerlere kullanarak da donut alımına ihtiyaç duymadan bir yerlere gelebiliriz.
 
Hero Zero, Türkiye sunucularında 2019-2020 yılları arasında büyük tepkiler alan bir olay oldu; TR6'nın açılımından yaklaşık 5 yıl sonra TR7'nin açılmasına herkes pozitif tepkiler verirken TR7'den 1-2 ay sonra TR8 sunucusu açıldı ve TR7 en güncel sunucu konumunu kaybetti. Böylelikle birçok oyuncu bu durumdan memnun kalırken birçok oyuncu ise bu durumdan muzdarip olduğunu belirtti. Hatta bazı oyuncuların TR9'u beklediğini belirtmekte. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz neler? TR8'in açılması çok mu erken oldu? TR9 açılmalıysa ne zaman açılmalı?
 
 
Bullseye: Benim yıllar sonrasında oyuna başlamam pandemi sürecinde oluşan karantina günleriydi. Can sıkıntısından aklıma geldi ve oyuna bir göz atmak istedim. Şansıma tr8in açıldığı 2. veya 3. gününe denk geldi ve öylece başladım. Şu an en aktif server bizim olmasına rağmen ara sıra hayalet kasabaya dönüşüyor. Diğer takımları kızdırmak istemem ama sadece 3-4 takım arasında dönüyor her şey diyebilirim. Yeni bir server açılması demek bu serveri de öldürmek olacaktır. Bu yüzden yeni bir serverin açılmasına sıcak bakmıyorum. En azından uzun bir süre böyle devam edebilir.
 
TeddyBear: Ben de Tr7'nin açılmasına pozitif bakan birisiydim. Tr6'da level konusunda olsun statlar konusunda olsun başını alıp gitmiş çok oyuncu var, yeni başlayan oyuncular için bu çok büyük bir handikaptı. Yeni sunucu; başarılı olmak ve herkesin eşit şartlarla başlaması açısından iyi ancak çok kısa aralıklarla yeni sunucuların açılması bir önceki sunucunun aktifliğini bitiriyor. Şu an tr7'ye aktif devam eden oyuncu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Yakın bir zamanda Tr9 açılırsa Tr8'in durumu da bundan farklı olmayacaktır.
 
Nisa53: Tr7 çok uzun bir sürenin üstüne gelmişken tr8in bu kadar kısa sürede gelmesinin tr7 oyuncuları tarafından tepkiyle karşılanmasının doğal bir durum olduğunu düşünüyorum. Tr7de oynamadım, aktiflik önceden ne durumdaydı bilmiyorum, fakat emin olduğum bir şey var ki tr8in açılmasından sonra rekabet pek kalmamıştır. Eğer tr9 açılırsa tr8in düşeceği durumun da tam olarak bu şekilde olacağını düşünüyorum. Tr8 pandemi dolayısıyla açıldı denebilir, fakat tr9un kısa zamanda gelmesi için mantıklı bir sebep göremiyorum. Tr9un açılması için en azında 1 yıl daha beklenmesi gerektiğini düşünüyorum. 
 
Çatalak: Oyuncuların Tr7 için bu kadar uzun süre bekletilmesi doğru değildi ancak tr7 açıldıktan bir süre sonra tr8'in açılması ve belki de yakın zamanda tr9'un açılacak olması oyuncuların zararına değil diye düşünüyorum. Tamam her yeni sunucu öncesindeki sunucuların aktifliğini düşürüyor ancak bence bu oyunun canlılığı için güzel bir girişim. Yeni bir sunucu demek yeni oyuncular, farklı ortamlar demek sonuçta. Ama yine de yeni sunucu açılacaksa bir önceki ile arasına en azından 1 yıl ara konulsa hoş olur.
 
Şimdi yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere bu bir web tabanlı zaman oyunu.. Bu tarz oyunlar genellikle sevilmez ve hor görülür. Örneğin ülkemizde daha çok adrenalini yüksek oyunlar oynanır. Peki ya siz? Neden hero zero'yu seçtiniz ve sizi bu oyuna bağlayan olay ne oldu? Neden başka bir oyun değil de neden hero zero? 
 
 
Bullseye: Web tabanlı oyunlarla pek aram olduğu söylenemez. Hero zero dışında oynadığım bir web tabanlı oyunda yok zaten. Oynanışı kolay olduğu için dizi izlerken, oyun oynarken veya başka bir işlem yaparken arka planda görevleri yapabilme kolaylığından dolayı tercih ediyorum. Bağlanma noktası ise tamamen takım arkadaşlarında bitiyor. Bizim takımımızda olduğu gibi insanların arasında sıcak ve kopmayacak bir bağ olduğu zaman otomatik olarak oyuna karşı da bir bağ, bir sempati oluyor.
 
TeddyBear: Ben hiçbir zaman o adrenalini yüksek oyunlardan oynayan biri olmadım. Belki onları denemiş olsam Hero zero'nun yüzüne bile bakmazdım. Her seferinde dönüp dolaşıp bu oyuna geri dönmemin en büyük sebebi kurduğum güzel arkadaşlıklardı. 
 
Nisa53: Hero zero oynarken çok dikkat etmemiz gereken bir oyun değil. Oynarken bir çok işimizi yandan halledebiliriz. En basitinden benim yakın zamanda okulum başladı ve dersleri dinlerken yandan oyuna bakmak eğlenceli geliyor  :D Ayrıca burda bulduğumuz samimiyeti diğer oyunlarda bulabileceğimizi pek de düşünmüyorum. 
 
Çatalak: Bu benim oynadığım ilk web tabanlı oyun değil, bu tür oyunlara karşı bir önyargım yoktu zaten. Oyuna bir
arkadaşım vasıtasıyla başlamış olsam da daha önce de dediğim gibi beni oyuna bağlayan oyun içinde edindiğim arkadaşlıklar oldu. Ayrıca web tabanlı olması ve oynanışı kolay olması sebebiyle reeldeki işlerimi de yandan halledebiliyorum. Malum lise son sınıfım derslerin yanı sıra yürütmesi kolay bir oyun benim için.
 
Hero Zero, reel yaşantınızdaki işlerinizi engelliyor mu? Okulunuzu, ödevlerinizi, işlerinizi? Örneğin bu oyunun bağımlısı olup geceleri de oynayan arkadaşlarımız var ve geç uyudukları için normal olarak geç uyanıyorlar. Sizin bu oyunu oynama anlayışınız nasıldır? Ne kadar zaman ayırıyorsunuz ve herşeyinizi bitirdikten sonra oyundan arta kalan sürelerde neyle ilgileniyorsunuz?
 
Bullseye: Engellememesi için donuta başvuruyorum  :) 10.00-18.00 arasında genelde işimin başında oluyorum. Günümün büyük bir kısmı çalışarak geçiyor diyebilirim. İş yoğunluğu yoksa çalışırken arka planda oyunun bize dayattığı günlük bitirmemiz gereken işleri bitirmeye çalışıyorum. Geriye kalan zamanlarımı da ailemle, nişanlımla ve dostlarımla vakit geçirmeye ayırıyorum. Boş vakit yaratabildiğim zamanlarda da spor salonuna atıyorum kendimi hem günün yarattığı stresi azaltıyor hem daha sağlıklı bir hayata yardımcı oluyor.
 
TeddyBear: Okula devam ettiğim dönemde illaki aksaklıklar yaratıyordu. Sınav dönemin yaklaşıyor, oyundan tamamen uzaklaşamıyorsun, girip eğitimleri bari yapayım diyorsun bir bakmışsın 2 saat geçmiş çalışma programına uymamışsın sonra gelsin uykusuz geceler. Normal zamanlarda gece uyumayı tercih ediyorum. Şu karantina döneminde oyuna giriş çıkışlarımın saatleri bellidir, rutine döndü artık. Oyunda olmadığım zamanlar da arkadaşlarımla vakit geçiriyorum, kendime vakit ayırıyorum.
 
Nisa53: İşlerimi zaten oyunu oynarken hallediyorum, bu yüzden oyunun reel hayatım için bir engel teşkil ettiği söylenemez. Fakat bazı conlar yüzünden perşembe günleri, bazı haftalar da turnuva için pazar günleri saat 9dan sonrasını oyunda geçirmem gerekebiliyor. Planlarımı yaparken dikkat ettiğim tek nokta bu. Geri kalan zamanlarda da kendime, aileme ve arkadaşlarıma vakit ayırıyorum.  
 
Çatalak: Gündelik işlerimi yaparken yandan oyun oynuyorum. Zaten bu yüzden günün büyük çoğunluğunda aktifim. Tabii özellikle oyun için reel hayatımdan zaman ayırdığım da oluyor. Mesela pazar günleri deneyim turnuvası döndüğünde veya perşembe günü herocon yenilendiğinde özel olarak oyuna zaman ayırmam gerekiyor. Oyunun yanı sıra nelerle uğraştığıma gelecek olursak dizi-film izliyorum, kitap okuyorum. Pandemi süreci dolayısıyla eskisi kadar sık olmasa da yürüyüşler yapıyorum. Arkadaşlarımla ve ailemle vakit geçiriyorum.
 
Nedeni bilinmez fakat daha önce bu oyunu oynayan kime denk geldiysek birçoğu film-dizi kültürü olan insanlar. Bundan dolayı bir yerli bir yabancı film ile bir yerli bir yabancı dizi önerseydiniz bunlar hangileri olurdu?
 
Bullseye: Biraz klasik çoğunluğun bildiği öneriler olacak ama yabancı dizi Peaky Blinders, LUCIFER, Dark yerli dizi Şahsiyet- Ezel yabancı film The Pursuit of Happyness yerli film 7. Koğuştaki Mucize. 
Beğendiklerim arasından ayrım yapamadım o yüzden birden fazla örnek vermekten kendimi alıkoyamadım  :) Herkesin affına sığınarak araya müzik önerisi bırakmakta istiyorum. Nancy Sinatra- My Baby Shot Me Down  Müslüm Gürses- Tutamıyorum Zamanı  Hirai Zerdüş- Papatya umarım seversiniz  :D
 
TeddyBear: Yerli dizi için çok düşündüm, sanırım Aşk-ı memnu diyeceğim. Her izlediğimde farklı bir görüşüm olur. Yabancı dizi için tercihim Dark ve How to Get Away With a Murder olacak. htgawm çok merak uyandırır. Film olarak da Whiplash ve The Age of Adaline önerebilirim.
 
Nisa53: Yabancı film olarak "12 Years a Slave", dizi olarak "Prison Break"; yerli dizi olarak "Ezel", film olarak aklıma pek bir şey gelmedi ama belki "Beyaz Melek" diyebilirim.
 
Çatalak: Yerli dizi olarak Ezel ve Leyla ile Mecnun'u önerebilirim, yerli Film olarak da Ahlat Ağacı'nı; yabancı dizi olarak ise benim favorim Rick and Morty dizisi, yabancı film olarak da Paterson hoştu.
 
Bu kadar güzel öneri ve film-dizi listesinden hemen sonra konuyu hafiften değiştirelim ve sıradaki sorumuza geçelim. Önceki sorularımıza verdiğiniz cevaplardan, oyun hakkında neler düşündüğünüzü az çok yüzeysel olarak anlamış olduk. Biraz da kişisel hayatınıza burnumuzu sokacağız. Oyuna başlamadan önce neyle ilgileniyordunuz?(reel yaşantınızdan bahsediyoruz) Eğer asosyal bir yapınız varsa internet üzerinden daha önce uğraştığınız şeyler nelerdi?
 
 
Bullseye: Hayat bana sürekli kendimi geliştirmem gerektiğini hatırlattı. Spor, yabancı dil, eğitim hayatı, iş hayatı. Hedeflerimin çoğunu tamamladığımı düşünüyorum. Bu röportajı okuyacak arkadaşlara naçizane tavsiyem kendilerini geliştirmeleri olacaktır. Keşke dememek için bunu yapmaya başlamaları lazım. Geçmişi bir önceki sorularda az çok anlattık gibi. O yüzden geleceğe yönelik planları anlatmak daha mantıklı olur gibi. Nişanlımla tanışmadan önce Almanya'da yaşıyordu. Kurulu bir düzeni bırakıp geldi buraya. İlerisi için planlarımız yılın büyük bir kısmını orada birlikte bir hayat kurup geçirmek olduğu için en yakın sürede Almanca kursuna başlayıp dili öğrenmem gerekiyor. Onun dışında ekstra bir aksiyon yok şu an hayatımda. 
 
TeddyBear: Oyuna başladığım dönem üniversitede ilk yılımın yaz tatiliydi. Daha önceki yıllarda yoğun bir ders çalışma, sınava hazırlık süreci içerisindeydim. Bu yoğunluktan çıktıktan sonra insan hiçbir şeyle ilgilenmeden bomboş vakit geçirmek istiyor. O tatilimi sadece dinlenerek değerlendirmiştim. Sonraki süreç de önceki gibi yoğun bir eğitim hayatıyla devam etmekte. 
 
Nisa53: Masa tenisi ve bocce oynamayı çok severim. Bir aralar turnuvalara katılmıştım fakat sonrasında sadece hobi olarak devam ettirmenin benim için daha iyi olacağını düşündüğüm için fazla vakit ayırmamaya karar verdim. Eğer pandemi olmasa şuan günlerimi belli konferanslara katılarak geçiriyor olurdum. Okul arkadaşlarımla bu yıl gerçekleştirmeyi düşündüğümüz belli organizasyonlar vardı fakat pandemi yüzünden bunları da askıya almak zorunda kaldık. Şuan günlerim genel olarak boş geçiyor, evde yapılabilecek şeyler çok kısıtlı. Canım sıkıldıkça balığa veya yaylaya çıkıyorum.   
 
Çatalak: Oyun oynamaya başladıktan sonra eski hobilerimi hiçbir zaman bırakmadım. Hala basketbol ve masa tenisi oynamaya devam ediyorum, kitap okuma etkinliklerine, seminerlere hala online olarak da olsa katılmaya çalışıyorum. Hiçbir zaman asosyal biri değildim zaten o yüzden oyun olsun olmasın arkadaşlarımla da her daim iletişim içindeyim. Oyun hayatımda eğlenmek için yaptığım şeylerden sadece biri, hayatım değil sonuçta.
 
Tartışılmaz konulardan birtanesi de bu oyunun bize kazandırdığı arkadaşlıklar ve dostluklar.. hatta bazen asosyal arkadaşlarımızın en iyi arkadaşları, oyundaki arkadaşları olabiliyor. Sorumuz şu; Hero Zero üzerindeki arkadaşlarınzla daha önce buluştunuz mu veya buluşmayı düşündünüz?
 
Bullseye: Hayır daha önce oyundan kimseyle buluşmadım. Bazı arkadaşlarımızla whatsapp ve instagram üzerinden iletişimimiz oluyor sadece.
 
TeddyBear: Buluşmak isteyip planlar yaptığım arkadaşlarım oldu ama bu planların hiçbirini gerçekleştiremedik maalesef.
 
Nisa53: Daha önce oyundan kimseyle buluşmadım, whatsapp, instagram ve discord üzerinden konuştuğum kişiler var.
 
Çatalak: Oyundan kimseyle buluşmadım, bazı arkadaşlarla discord ve instagram üzerinden iletişimim var o kadar.
 
Artık hafiften sonlara yaklaşmaya başlayalım.. Oyun içerisinde iyiki tanımışım dediğiniz ve keşke tanmasaydım dediğiniz insanlar oldu mu? Olduysa sadece memnun olduğunuz insanların kim olduğunu öğrenebilir miyiz? 
 
 
 
Bullseye: Öncelikle aynı takımı paylaşıp yeri geldiği zaman güldüğümüz yeri geldiği zaman birlikte üzüldüğümüz tüm insanları iyiki tanımışım. Böylesi güzel bir takımda olup sadece formaliteden birkaç kişinin ismini verip diğerlerinin ismini paylaşmamak ayıp olur. Biz zamanında kupa konusunda çok sıkıntı yaşadık ve bizi o zamanlarda hiç yalnız bırakmadıklar. Bizimle birlikte bu yolu paylaşan, dertlerimize ortak olan tüm takım üyelerime buradan selamlar iyiki varlar. Alt takımımız Bir Zamanlar Osmanlıyı da unutmamak lazım. Onlar da iyiki varlar.
 
TeddyBear: İyi ki tanımışım dediğim insanlardan çok keşke tanımasaydım dediğim insan olmuştur. Bana kazık atan herkese buradan sevgilerimi iletiyorum. Son Kale takımına çok sonra dahil olmama rağmen bana çabucak kucak açtılar, takımdaki herkesi tanıdığım için çok mutluyum ayrıca yönetimdeki arkadaşlarımın yeri bende çok başkadır. Sizleri iyi ki tanıdım (stareyes) Anmadan geçemem, oyundaki ilk arkadaşımdı Burhan. İlk günden beri de beni hiç yalnız bırakmadı. Görüşemesek de dostluğumuzu ikimiz de kalbimizde hissediyoruz. Seni de iyi ki tanıdım Burhiş  :)
 
Nisa53: Bütün takım arkadaşlarım için "iyi ki tanımışım" ifadesini kullanabilirim. Birlikte güldük birlikte üzüldük, kötü günlerimiz de oldu iyi günlerimiz olduğu kadar, fakat bizi hiç yarı yolda bırakmadılar. Takım olarak hiçbir zaman en iyi olmak için uğraşmadık, hep en iyi dostluk ortamını kurmaya çalıştık. Ve Son Kale ailesi olarak bu ortamı sağladığımızı düşünüyorum. Bütün takım üyelerimiz iyi ki varsınız, iyi ki sizleri tanımışım.
 
Çatalak: Keşke tanımasaydım dediğim kimse yok oyunda, herkes iyi kötü oyun hayatıma heyecan kattı. İyi ki tanıdım dediğim kişilere gelecek olursam listem baya kabarık özellikle şu anki takımımdaki herkesle iyi ki tanışmışım, hepsi de iyi insanlar.. Oyun sırasında ablalar, abiler, dostlar edindim hepsinin yeri ayrıdır bende. Kısacası burada isim vermeye kalksam liste uzar da uzar o yüzden hiç girmeyeyim  :D
 
Bullseye: Müslüm Gürses'in dediği gibi İyi dostlar biriktirdim hepsi ailem oldu...
 
Son olarak eklemek istediğiniz ve henüz acemi oyunculara vermek istediğiniz tüyolar var mı?
 
Çatalak: Büyüklerim burada söz söylemişken benim tüyo vermem hoş olmaz.  ;)
 
Bullseye: Rakiplerini gözlerinde büyütmesinler. Zamanla yetişip geçebiliyorlar. Hem oyunda hem gerçek hayatlarında hedefleri olsun. Bu onların her zaman başları dik yürümesini sağlıcaktır. Ve bunun sadece bir oyun olduğunun farkında olsunlar hayat kimseyle düşman olacak kadar uzun değil. 
 
TeddyBear: Oyundan keyif almaya baksınlar, gereksiz olayların içerisine girmelerine hiç gerek yok
 
Nisa53: Tek tavsiyem bir oyun yüzünden kimsenin kalbini kırmaya gerek olmadığının farkında olmaları. İyi olmak değil iyi dostlar edinmek insana kazandıran şey. 
 
Bullseye: Gereksiz entrikalarla uğraşmamış, kurulan entrikalara ve oyunlara boyun eğmemiş ve ŞEREFLİ dik duruşunu hiç bozmayarak doğru yolda ilerlemeye devam eden, serverin SON KALESİYİZ.
Siz bizi bölmeye uğraştıkça biz daha çok güçleniyoruz. Herkes kalbinin ekmeğini yer. Bu da bizim serverin eski oyuncularına...
 
Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için tekrar teşekkür ederiz efenim sağlıcakla kalın.. 

  • İbrahimPaşa, Basir07, GetRight and 5 others like this

d


#2 Lucifer Morningstar

Lucifer Morningstar

    Advanced Member

  • Members
  • PipPipPip
  • 300 posts
  • LocationHell
  • Takim:CIRCUS MAXIMUS
  • Oyun Dünyasi:TR1
  • Karakter:Lucifer



Yayınlanma tarihi 06 Ekim 2020 - 02:26 ÖS

Cidden keyifli bir röportajdı. Her biri tanımaya değer insanlar.
  • İbrahimPaşa, Kirigaya Kazuto, GetRight and 3 others like this



Yanıt ekle



  


0 kişi bu konuyu görüntülüyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli üye